Covid-19 pandemisinin başlangıcından bu yana bazı hastalar özellikle ishal olmak üzere sindirim ile ilişkili semptomlar bildirmiştir. Bu, araştırmacıların bağırsaktaki bakterilerin, mantarların ve virüslerin bağırsak savunmasını etkileyip etkilemediğini görmek için hastaların bağırsak mikrobiyotasını incelemesine yol açtı. Hong Kong'ta yapılan yeni bir çalışmanın sonuçları bağırsak mikrobiyotası ile hastalık arasında bir bağlantı olduğunu doğrular gibi görünmektedir. Ancak, 2020'nin başlarında işler karışıkken toplanan ve çeşitli metodolojik hatalar içeren bu bulguların teyit edilmesi için ilave çalışmaların yapılması gerekli olacaktır.
Covid-19 hastalarında disbiyozis
Çalışma göreceli olarak genç (ortalama yaş: 36,4), çoğunlukla hastalığı hafif geçiren (37 hafif vaka, 45 orta şiddetli vaka, 5 şiddetli vaka ve 3 kritik vaka) Covid-19 hastalarına odaklandı. Çalışma ne ortaya çıkardı? Öncelikli olarak, bu hastalarda sağlıklı hastalarda olmayan şekilde bağırsak florasında bir denge bozukluğu (disbiyozis) vardı. Hastaların mikrobiyotasında bağışıklığın düzenlenmesi için faydalı olan bazı bakteriler eksikti. İkinci olarak hastalık ne kadar şiddetli ise ve hastanın kanında enflamasyon belirteçleri seviyesi ne kadar yüksekse, disbiyozis o kadar fazlaydı. Dolayısıyla bağırsak mikrobiyotası, inflamatuar süreçleri modüle ederek hastalığı düzenlemekte rol oynar gibi gözükmektedir. Ancak bu mekanizma henüz teyit edilmemiştir. Çalışma disbiyozisin gözlemlenen semptomların şiddetinin nedeni mi yoksa sonucu mu olup olmadığını netleştirmemektedir.
Disbiyozis virüs temizlendikten sonra devam ediyor
Araştırmacıların bir başka gözlemi de antibiyotik tedavileri ile artıyor gibi gözüken bu bağırsak disbiyozisinin virüs vücuttan temizlendikten sonra da devam ettiğidir. Bu durum, bağırsak florası denge bozukluğunun bazı hastalarda gözlemlenen inatçı semptomlara katkıda bulunabileceğine dair taslak bir hipoteze yol açmıştır.