Diyet

Bağırsak floramız muhtemelen genler ve içinde yaşadığımız çevre tarafından belirlense de, beslenmemizden etkilendiğine dair şüphe yoktur. Yiyeceklerimizin çeşitliliği ve kalitesi bağırsak mikrobiyotamızdaki dengeye katkıda bulunur - ve hiç kuşkusuz ki genel sağlığımıza da.

Yayın 16 Ekim 2020
Güncelleme 09 Ağustos 2023

Bu makale hakkında

Yayın 16 Ekim 2020
Güncelleme 09 Ağustos 2023

Bağırsak florası doğumdan başlayarak kademeli olarak oluşur. Bileşimine çeşitli unsurlar, özellikle yenidoğan bebeklerin içtiği sütün yapısı etki eder. Anne sütü ile beslenen bebeklerin mikrobiyal florası, mamayla beslenen bebeklerden farklıdır. Anne sütü hala uzmanlar tarafından tavsiye edilse de, prebiyotikler ve probiyotikler ile zenginleştirilmiş bebek mamaları bağırsak mikrobiyotası ekosistemi için özellikle olumlu besleyici özelliklere sahiptir.


Beslenme alışkanlıkları mikrobiyotanın bileşimini şekillendiriyor

Yetişkinlikte mikrobiyotanın niteliksel ve niceliksel bileşimi oldukça stabil kalır. Ancak beslenme alışkanlıklarımızın çeşitliliği ve doğasından gene de etkilenir: yiyecek eksikliği ve yiyeceğin bileşimi bakterilerin biyo-çeşitliliğini hızlı şekilde değiştirebilir. İnsanlar tarafından tüketilen polisakkaritler (şekerler), yağlar ve proteinler gibi makro besin maddeleri kısmen bağırsak mikrobiyotası tarafından parçalanır. Bazı besinsel lifler, özellikle inulin gibi çözünür lifler (enginar ve hindibada bulunur) bağırsak florasındaki iyi bakterilerin çoğalmasını stimüle eden prebiyotiklerdir. Sonuç olarak bunlar mikrobiyotanın stabilitesine ve iyi sağlığına doğrudan katkıda bulunur.

Dolayısıyla uzun süreli olması halinde beslenme alışkanlıklarındaki değişikliklerin sağlık üzerinde rolü olup beslenme yoluyla yeni tedavi olanaklarına kapı açması çok olasıdır.