Antibiyotik direnci: akciğer mikrobiyotasi ağir bedel ödüyor
Akciğer enfeksiyonlarını tedavi etmek için kullanılan geniş spektrumlu antibiyotikler genel antibiyotik direnci yükünü asıl oluşturanlardan biri olarak kabul edilmektedir.
Genel halk için bölüm
Özel alanınızı burada bulunen_sources_title
en_sources_text_start en_sources_text_end
Bölümler
Bu makale hakkında
Geçmişte sağlıklı kişilerin akciğerlerinin steril olduğu kabul ediliyordu; ASY (Alt Solunum Yolu; larenksten akciğerlerin alveollerine kadar1) mikrobiyotasının tanımı yakın tarihli bir başarıdır2,3. Virüs ve mantar topluluklarıyla birlikte, sağlıklı bir akciğer mikrobiyotasını altı bakteri soyu domine eder: Firmicutes, Bacteroidetes, Fusobacteria, Proteobacteria, Acidobacteria, ve Actinobacteria1,2,4.
“Batı popülasyonlarında, akciğer enfeksiyonlarının tedavisi antibiyotik direncinin ana nedenlerinden biridir4.”
AKCİĞER MİKROBİYOTASINDA ÇEŞİTLİLİK KAYBI
Mikrobiyal disbiyozis akciğer enfeksiyonu, astım, kronik obstrüktif pulmoner hastalık (KOAH), ve sistik fibroz (SF) dahil çeşitli solunum sistemi rahatsızlığında gözlemlenmektedir 5,6. Ancak akciğer mikrobiyotası üzerinde antibiyotiklerin doğrudan etkilerini araştıran çok az çalışma vardır. Yakın tarihli araştırmalar azitromisin tedavisinin inatçı kontrol edilemeyen astımı olan hastalarda bakteri çeşitliliğini azalttığını göstermiştir1; ancak klinik faydalar hala tartışmalıdır1,7,8. KOAH hastalarında azitromisin tedavisi alfa çeşitliliğini azaltmaktadır1; SF hastalarında antibiyotikler havayolu mikrobiyota çeşitliliğindeki azalmanın ana nedenlerinden biri olarak görünmektedir5.
BAĞIRSAK-AKCİĞER AKSI
Solunum sistemi hastalıklarına, kronik akciğer hastalıklarına ve mikrobik enfeksiyonlara çoğunlukla bağırsak semptomları eşlik eder12. Gerçekten de bağırsak ekosistemi çeşitli akciğer hastalıkları sırasında değişikliğe uğramaktadır12. Altta yatan mekanizma net olmasa da, bağırsak ve akciğerler arasındaki karşılıklı etki, yaşamın erken döneminde bağırsak mikrobiyotasında antibiyotiklerin neden olduğu disbiyozisin sonrasında oluşan alerjik rinit ve astım için neden bir risk faktörü olabileceğini kısmen açıklayabilir1,12.
GENİŞ SPEKTRUMLU ANTİBİYOTİKLER SALGINI
Antibiyotiklerin yanlış kullanımının dirençli bakterilerin ortaya çıkmasına ve seleksiyonuna yol açtığı bilinirken mikrobiyal bir tanı olmadan antibiyotik profilaksisi akciğer enfeksiyonlarını tedavi etmek için yaygın olarak kullanılmaktadır4. DSÖ tarafından listelenen 12 antibiyotiğe dirençli "öncelikli patojenden" 4 tanesi akciğerleri etkilemektedir: Pseudomonas aeruginosa, Streptococcus pneumoniae, Haemophilus influenzae ve Streptococcus aureus4,9. Akciğer enfeksiyonlarının hastalık yönetiminin iyileştirilmesine yönelik gerekliliğin, antimikrobiyal direnci en aza indirmek için temel bir yol olduğuna dair bilim çevresinde bir fikir birliği vardır4,10,11.
Araştırmaların desteklenmesi, farkındalık yaratılması
-
DSÖ tarafından 2006 yılında kronik solunum sistemi hastalıklarıyla savaşmak üzere başlatılan Solunum Sistemi Hastalıklarına Karşı Küresel İttifak (GARD) aşağıdakiler belirtmektedir: "Bugün tüm dünyadaki doktorlar, ilgili bakteri mevcut antibiyotiklere karşı tamamen dirençli olduğu için enfekte hastaların yeterli şekilde tedavi edilemediği durumlarla karşılaşmaktadır11".
-
kaynaklara erişim sağlanmasında ve halk ve politikada karar vericiler arasında farkındalık yaratılmasında çalışmaktadır. "Bilim, eğitim ve savunma yaptığımız her şeyin merkezinde yer alır."Son monografi "Akciğer mikrobiyomu"13 solunum sistemi mikrobiyomunun farklı unsurlarını incelemekte, hastalıkların (astım, KOAH, kanser...) nasıl ortaya çıktığı araştırmakta ve yeni gelişmeler ve tedavileri tartışmaktadır.